Asfalt
Asfaltın Tarihçesi
Asfalt, 5000 yıldan daha uzun süredir bilinen ve bu zaman içinde kendini kanıtlamış bir inşaat malzemesidir. İlk zamanlarda doğal depozitlerden elde edilen asfalt, geçirimsizliği sağlayan bir kaplama malzemesi ve harç olarak da kullanılırdı. Günümüzde asfalt halen geçirimsizliği sağlayan bir kaplama malzemesi olarak kullanılmaktadır. Asfaltlı yol inşaatının geçmişi en fazla 100 yıl öncesine dayanmaktadır, o zamanlarda asfalt, bağlayıcı kullanılmadan yapılan yüzey tabakası üzerinde seyreden araçların kaldırdığı tozu önlemek amacıyla kullanılmıştır. İlk asfalt karışım plenti 1920 ve 1930 yılları arasında işletmeye alınmıştır.
Türkiye'de ilk asfalt uygulamaları Osmanlı döneminde başlamış ve penetrasyon-makadam kaplamaların yapımında Fransız'lardan destek alınmıştır.
Cumhuriyet döneminde, 1929'da başlayan asfalt kaplama yapımı, 1948'de ABD'den sağlanan Marshall Teknik yardımı ile yaygınlaştırılmış ve 1950'de Karayolları Genel Müdürlüğü-KGM'nin kurulması ile sürekli gelişim dönemi başlamıştır.
1950 yılında yaklaşık 9.500 km olan karayolu ağı, 01.01.2007 itibariyle 64.196 km'ye ulaşmıştır. Aradan geçen zaman içinde Türkiye'de otomotiv endüstrisinin gelişmesiyle, karayoluyla yapılan yük ve yolcu taşımacılığı oranı her geçen gün artmış, ihtiyaçlara paralel olarak imkânlar ölçüsünde hedef ve politikalar da değişmiştir.
70'li yılların sonunda çok şeritli ve bölünmüş yolların yapımına geçilmiştir. Bu yıllarda, KGM'nin de teşvikiyle, birçok müteahhit bitümlü sıcak karışım üretim ve uygulamasına yönelik makine parkları oluşturarak, aktivite alanlarına asfaltı da dâhil etmişlerdir. 1980'li yıllarda mevcut karayolu ağının standartlarının yükseltilmesi için rehabilitasyon projeleri uygulanmaya konmuş, Türkiye'de otoyol ağının geliştirilmesi çalışmalarına başlanmıştır. Yeni projeler ve otoyol hamlesi, Türk asfalt endüstrisinde önemli gelişime ve büyümeye neden olmuş, yeni teknolojilerin transferi, bilgili insan gücü, artan üretim ve makine parkıyla bugüne gelinmiştir.
2003 yılı istatistiklerine göre, ulaştırma modları arasında yük taşımacılığında %92, yolcu taşımacılığında ise % 95 payı olan karayolu ulaşımı, üretim yerinden tüketim mahalline aktarmasız ve hızlı taşıma yapılmasına uygun olması nedeniyle, günümüzde de diğer taşıma türlerine göre daha fazla tercih edilen bir ulaşım modu haline gelmiştir.
2000'li yıllarda, özellikle büyük bir sorun haline gelen trafik kazalarını azaltmak can ve mal güvenliğini sağlamak için karayolu ağının geometrik standartlarının yükseltilmesi amacıyla Hükümetin Acil Eylem Planı kapsamında yapımını planladığı 15.000 km'lik Bölünmüş Yolun 1. öncelikli 6000 km'lik kesiminin yapımına 2003 yılında başlanmıştır.
1 Ocak 2007 tarihi itibariyle %93'ü asfaltla kaplı olan 64.196 km uzunluğundaki karayolu ağımızın, %15'i belirli bir stabiliteye sahip olan bitümlü sıcak karışım (BSK) tabakalarıyla, % 78'i ise sadece yol yüzeyini kapatma özelliğine sahip bitümlü sathi kaplamayla inşa edilmiştir. Toplam yol ağının 2.431 km'si otoyol, 9.258 km'si bölünmüş devlet ve il yolu standardında olup, bölünmüş devlet ve il yollarının % 34'ü BSK tabakaları ile kaplıdır.
NEDEN ASFALT ?
Çünkü…
Tarihin en eski yol yapı malzemelerinden olan asfalt gelişen teknoloji ile kendini yenileyerek günümüzde de en çok kullanılan zemin kaplama malzemesidir.Amerikada Yolların %94’ü , Avrupada %72’si ve Ülkemizde %100’ü sıcak yada soğuk asfalt ile kaplanmaktadır.
Asfalt kaplamalar, tekniğine uygun malzeme ve işçilikle yapıldığında esnek yapısıyla çok uzun yıllar kesintisiz hizmet verir. Alternatif kaplama malzemesi olarak yüzey sertleştiricili ve PP elyaf katkılı, helikopter perdahlı şapların ise malzeme girdisi ve çeşitliliği fazla olduğundan, kalite kontrolü zordur. İşçiliği de zaman alır ve ekonomik değildir. Özenle uygulansa bile mutlaka çatlamalar ve yüzeysel bozulmalar yaşanır. Üstelik çatlakların yayılmasını önlemek ve sınırlandırmak için 2,5 m. X 2,5 m. boyutlarında karelaj derzleri kesilmelidir; bu da ek maliyettir.
Ekonomisi: Asfalt, alternatif “kaplama” malzemelerine göre yapım maliyeti ekonomiktir
Sürekliliği: Asfalt kaplamada derz / ek yeri olmadığı, kesintisiz yapı sergilediği için dış etkenlere dayanımı ve hareketli yüklerin vereceği zararlara karşı da direnci en yüksek noktadadır.
Pratikliği:Asfalt kaplamanın uygulaması seri olduğu için diğer alternatiflere göre kaplanan alanlar çok kısa sürede hizmete sunulur
Dayanımı:Asfalt genleşebilen / esnek bir malzeme olduğundan ısı farklılıklarına ve çevresel etkilere karşı tek dirençli kaplamadır.
Ekolojisi:Asfalt, toz tutmaz ve rahatça yıkanabilir / süpürülebilir. Esnek yapısı sayesinde alt zemindeki belli oranda oluşacak hareketliliği karşılar / emer.
Estetikliği:Asfalt, kesintisiz / derzsiz yapısına klor kauçuk esaslı boya ile çizilen çizgiler ile görsel zenginlik de kazanır.
Uygulama Zenginliği:asfalt tüm yollar, otoparklar, kapalı garajlar, fabrika – tesis alanları, antrepolar, park alanları, site içi yollar, oyun sahaları, tenis kortları, basketbol sahaları, bağlantı yolları gibi çok amaçlı kullanım yerleri vardır.
Konforu: Asfalt, deforme olmayıp sürekli düzgün yüzeyini koruyabilmesi nedeniyle sürüş konforu sağlamaktadır. Esnek yapısıyla sessiz ve kesintisiz sürüş / kullanım keyfi sunar.
Hizmet Ömrü: Asfalt, dayanıklılığı ve beklenmedik çevresel etkilere ve yüklere karşı koyabilmesi ile şehir içi yollarda çok uzun süreli bir hizmet ömrü sunmaktadır.
Uygulama Kolaylığı: Asfalt, çok nadir durumlarda tamir-bakım ihtiyacı ile trafiği daha az engellemekte ve yol bakımı nedeniyle trafik sıkışmasına imkan vermemektedir.